Önce Kuştepe sonra İstanbul düştü

-
Aa
+
a
a
a
"... meteoroloji bilgileri ve teknolojileri alanında büyük bir adım atıldı. Yeni yönetim, hava tahminleri için 1 milyon dolarlık süper bilgisayarlardan satın aldı. Her biri yaklaşık 3 milyon dolar olan meteoroloji radarları sipariş edildi. İleri teknoloji ürünü radarlar, meteoroloji çevrelerinin dikkatini çekti. Çünkü, meteorolojinin bünyesinde 1970'li yıllarda 6 adet radar vardı. Fakat kurum bunlardan hiç yararlanamamış...

Ankara-Elmadağ'daki meteoroloji radarı

Bundan 5 yıl önce Ankara-Elmadağ'da kurulan radardan ses seda çıkmaması da tepkilere neden oluyor, akibeti merak ediliyordu. Üst düzey bir yetkili, bize kötü haber verdi. Radar, çalıştırılamadı. Hazine, Norveç firması aleyhinde dava açtı. Radar davamız sürüyor. Balıkesir ve Zonguldak radarlarında da sessizlik hakim. Radarlardan birinin enerji nakil hattı, buzlanma nedeniyle koptuğu için çalıştırılmıyor.Herkesin merak ettiği, kurulup kurulmadığından bile emin olmadığı İstanbul radarı kötü süprizlerle karşılaştı. İstanbul'u felce uğratan kar fırtınasının yaşandığı gün, aslında İstanbullular erkenden uyarılacaktı. İstanbul'a 120 km uzaklıktaki Çatalca'nın İhsaniye köyünün Kuştepe (Büyükkuşkaya Tepesi) mevkiinde kurulan devasa radar, (22 Ocak) fırtınasından önce çalışmaya başladı. İstanbul'a  yaklaşmakta olan fırtına bulutları takibe alındı. Kar yağışının, hangi saatte ve İstanbul'un hangi semtinde başlayacağı hesaplandıktan sonra valilik, belediye
uyarılacak, ardından meteorolojik ihbar yapılacaktı. İstanbul'da fırtına başlamadan birkaç saat önce, Kuştepe'de beklemedik bir şey oldu. Ankara ile bağlantı koptu. Veriler kesildi. Radarın üzerine 5 defa düştü. 3 milyon dolarlık teknoloji harikası radarın parçaları yüzlece metrelik uçurumdan aşağıya saçılmıştı. Saatlerce süren fırtına sırasında 2 yıldırım daha düştü. Radarın kalkanı ve kubbesi delindi. Meteoroloji mühendisleri yara almadan kurtuldular. New York'taki gibi ilk kez erken uyarilacaktı ama olmadı. Önce Kuştepe, sonra İstanbul düştü....Altı meteoroloji radarı bulunan İran'dan bile geri kalmamız durumun vahametini ortaya koymaya yetiyor." 2 Şubat 2004 Aksiyon Dergisinde çıkan M. Yaşar Durukan'nın haberi böyle! Ben şahsen bu bahanelerin bir tekine bile ben inanmıyorum. Diyelim ki bütün bunlar doğru, o zaman insana sorarlar (?) "Sen hem meteoroloji bilimi ve uygulamları ile uğraşacaksın, hem de 3 milyon dolarlık meteoroloji radarı kuracaksın, ama bir paratoner koymayacaksın!.. Ondan sonrada basına her gün "Avrupa standartlarını yakaladık" diye demeçler verip caka satacaksın!.." Meteorolojideki bilim ve uygulamlardaki gelişmeleri takip edemeyen, meteoroloji konusunda eğitimi, birikimi ve vizyonu olmayan yöneticilerden daha fazlası da beklenemezdi.... Başka bir ülkede bunları yüzde biri olsa "büyük bir skandal" olurdu... Ama burası durduk yere Hicret ve Zümrüt Apartmanlarının yıkıldığı bir ülke! Meteorolog olmayan sisyası kimlikli kişilerce işgal edilmiş bir kurum, trilyonların harcadığı radarlar, felç olan bir şehir, selden ve kar fırtınalarından can veren insanlar, kayıplar... Bunun adı "Beyaz felaket" değil, "siyasi felaket" olmalıydı...Bu haberdeki traji komik durum moralinizi mi bozdu? O zaman  moralinizin düzelmesi ve ruhunuzun biraz okşanması için internethaber.com'da yayınlanan "Meteoroloji Büyüyecek" adlı yazıda Meteorolojide Avrupa Standartlarını nasıl yakaladığımıza dair masalları tekrar tekrar okuyun... Aslında Kuştepe değil, takke düştü. Takke hep düşüyor, ama hâlâ havadaki keli gören yok...